Konu hayat sigortaları ise bir aktüerin dikkat etmesi gereken iki önemli etken mevcuttur; ilki ölümlülük varsayımları (mortality assumptions) diğeri ise kullanacağı teknik faiz oranı (interest rate assumptions). Bu iki kavram doğru fiyatlama ve doğru karşılık için oldukça önemlidir. Hayat sigortaları hayat dışı sigortalar gibi kısa kuyruklu olmadığı için küçük varsayımsal atlamaların neticesi uzun vadede yıkıcı olabilir.
Biz bu yazımızda ikinci etken hakkında bilgi vereceğiz. İlerleyen dönemlerde ölümlülük oranı ve seçimine de değineceğiz.
Hayat sigortalarında kullanılan teknik faiz oranını açıklamadan önce bir tırnak açıp basit olarak finans dünyasında kullanılan iki faiz oranını kısaca açıklamakta fayda var.
*
Faiz, finansal anlamda nominal ve reel faiz olmak üzere ikiye ayrılır. Nominal faiz oranı bankalar ya da diğer kurumlar tarafından açıklanan faiz oranıdır yani piyasa faizidir diyebiliriz. Nominal faiz 100 birim para yatırıldığında dönem sonunda fiilen ne kadar faiz alacağımızı gösterir.
Reel faiz oranı ise nominal faiz oranından enflasyon oranını arındırdığımızda elimizde kalan faiz oranıdır.
Reel Faiz Oranı= (1+Nominal Faiz)/(1+Enflasyon Oranı)-1
Kimi zaman yaklaşım olarak; Reel Faiz Oranı=Nominal Faiz Oranı – Enflasyon Oranı kullanılmaktadır.
Reel faiz, yatırdığımız 100 birim paranın dönem sonunda enflasyon kadar değer kaybetmiş olacağından (bir önceki dönemdeki ile aynı miktarda mal ve hizmet almak için artık daha çok para ödemek zorunda kalacağımızdan) hareket ile nominal olarak elimize geçmiş olan faizin gerçekte yatırdığımız ana paraya göre değerini ifade etmiş olur.
*
Şimdi gelelim teknik faiz oranına, kısaca teknik faiz oranı teknik karşılıklar, risk primi ve sigortalının birikimleri için ve varsa garanti edilen getirinin hesaplanmasında kullanılan faiz oranıdır. Aktüer olarak yaptığımız hesaplamalarda aslında en basit haliyle bir nakit akışı çıkarmaya uğraşıyoruz. Bu nakit akışını çıkarırken paranın zaman değerini mutlaka hesaplamalara katmamız gerekiyor. Örneğin hayat sigortaları için risk primi hesaplarken en basit tanımı ile ileride ödeyeceğimizi tahmin ettiğimiz tazminatların bugünkü değerini hesaplıyoruz ve o tutarda parayı bugün (ya da ilgili prim ödeme vadesinde) hayatta olanlardan (prim ödeyecek kişilerden) alacağımızı varsayıyoruz. Paranın zaman değeri dediğimiz andan itibaren de ister reel ister nominal olsun faiz oranı hesaplamalarımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor.
Teknik faiz oranı sabit olarak belirleneceği gibi stokastik modeller kurularak da modellenebilir (örneğin Vasicek, Cox Ingersoll Ross vb.) hatta böylesi daha sağlıklıdır ama kolay değildir, özellikle enflasyon oranı yüksek ve dalgalı ülkelerde kolay değildir.
Faizi etkileyen kamu borcu, vergilendirme, yatırımlar, politik belirsizlik ve para politikaları gibi çok sayıda makroekonomik etken bulunmaktadır. Faize ilişkin tahmin yapılırken (deterministik bir belirleme yapılacaksa dahi) aktüerin bu makro etkenleri göz önünde bulundurması gerekir. Raporlarda da hangi faiz oranının (nominal/reel vs) ne şekilde dikkate alındığının mutlaka açıklanması gerekir.
Ne yapılırsa yapılsın mutlaka teknik faiz oranına ilişkin değişik varsayımlar ile stres testleri yapılıp sonuçları incelenmeli ve irdelenmelidir.
Not: “Aktüeryal varsayımlarda makroekonomi mutlaka göz önüne alınmalıdır.”
Yazar: Steel
Tartışma
Henüz yorum yapılmamış.