Franz Kafka 1883 yılında Prag’da doğdu. 1924 yılında 41 yaşında Kerling, Almanya’da öldü. Ölmeden önce yazdıkları yakılsın diye arkadaşına verdi ancak arkadaşı vefatından sonra yakmayıp basılması için yayınevine iletti. İyi ki de yapmış yoksa “Milena’ya Mektupları” nasıl okurduk… Aslında en önemli eserleri “Dava”, “Şato” ve “Kayıp”tır. Bu üç romanın yanında en bilinen eseri “Dönüşüm”dür. Yazdığı romanlarda aile yaşantısındaki sorunlardan beslendiği görülmektedir. Özellikle baba figürü… Bir çok eserinde baba baskıcı biri olarak tasvir edilmiştir. “Dönüşüm” yapıtı bunlardan bir tanesidir. Eserin kahramanı olan hikayedeki oğul Gregor Samsa bir sabah böcek olarak uyanır ve ailesine göre ise işe yaramayan biridir. Hikayede bazen insan, bazen böcek tavırları gösterir. Aslında içinde bulunduğu hikayede yabancıdır…
Kitaba ilişkin farklı çıkarımlar mevcuttur. Ekonomik sömürüye karşı durma, bulunduğu ortama yabancılaşma, baba baskısına karşı olma, varoluşçu bakış vb. Bizim derin bir analiz yapmak haddimiz değil… Ama şu nettir Gregor Samsa farklıdır mevcut şartlar içinde dönüşmüştür. Mevcut ortama yabancıdır, mevcut koşullara yabancıdır, baskıcı tavırlara yabancıdır… Hikayede böcek olmayı insan olmaya tercih edebilirsiniz…
Bu arada pek bilinmez aslında kendisi de bir zamanlar sigorta işleri ile uğraşmıştır. 1907 yılında İtalyan sigorta şirketi “Assicurazioni Generali” için çalışmaya başladığı da not olarak kalsın.
Bugün ki yazımız baskı ve dönüşüm üzerine olacaktır …
Kısa bir süre önce aktüerya biliminin dayanmış olduğu ilkeleri kendi çerçevemizden sizlerin ilgisine sunmakla bu işe başladık. Zaman zaman kısa genel değerlendirmeler yapacağımızı iletmiştik. Çünkü Bize göre aktüerya özellikle sigorta sektöründe herkesin anlayabileceği ve anlaması gereken bir bilimdir. Şirket içerisinde 5-6 aktüer yetiştirerek yürütülebilecek bir bilim olmadığı dünya örneklerinde görüldüğü üzere aşikardır.
31 Ağustos 2015 tarihinde “2015 yılı Haziran sonu konsolide bilanço ve gelir tabloları” sonuçları açıklanmıştır. İndirmek isteyenlere bağlantı adresi: http://www.tsb.org.tr/gelir-tablosu.aspx?pageID=911
Şirket bazlı sonuçlar incelendiğinde enteresan teknik stratejiler ve sonuçlar görülmektedir. Biz aktüerler “hem kendilerine hem çevrelerine zarar veren” şirketlere kızmayız aksine bu davranışın altında yatan “psikolojik, kimi zaman da stratejik” gerçeği bilmek isteriz. Bu tip şirketlere yazımızda “X” şirketler diyelim.
X şirketler karlılığın temel yasası olan “kendi portföyünü tanıma” şansından yoksun olabilirler, sistemleri gündelik olarak sağlıklı gözlem yapmalarına engel oluyor olabilir ya da tanısalar bile bir baskı unsuru ile rasyonel inceleme, talep ve eleştirileri göz ardı edilebilir.
2015 yılı Haziran sonu itibariyle trafik branşına yönelik ufak bazı teknik sonuçlara bir göz atalım… 2014 Haziran dönemine göre ödenen hasar artışı yüzde 17’dir, yazılan prim artışı yüzde %4’tür, “Muallak Tazminat Karşılığı” kalemindeki artışı ise yüzde 35’tir. Branşın teknik zarar oranı yüzde 47’dir.
Trafik branşı nedeniyle hayat-dışı sigorta sektörü zarar etmeye devam ediyor. Şirketlerin bir bütün olarak aktüeryal anlamda bir tarife revizyonuna gitmedikleri sürece yakın zamanda sermaye yetersizliği problemleri ile karşılaşacakları aşikardır. Peki diğer taraftan bu sonuçlar X şirketler için sürpriz mi? Bizce değil !.. Bu yolda ilerlenmesi sürpriz değil ise o zaman daha vahim bir durum söz konusudur. Bu durumda hangi baskı neticesinde bu yolda ilerleniyor irdelenmelidir ve bir dönüşümün yaşanması şarttır…
Gelecekte oluşacak portföyün (karlı veya zararlı) yapısını belirleyen en önemli etkenler daha bu ürünlerin çıktığı ilk günlerde yapılmış olan “aktüeryal varsayımlar” ile oluşmaktadır. Kısacası hasta olan portföyün davranış kalıbını anlayabilmek için aktüer tarafından çocukluğuna inmek gerekiyor. Ürünün çocukluğunda hangi baskılara maruz kaldığı, nasıl yetiştirildiği bilinir ise tedavi süreci o kadar rahat ve başarılı olur. Bu süreçte aktüer keşfettiği katı gerçekleri açıkça ortaya koyarken kendisinden nefret edilmemesi gereken bir stratejiye ihtiyaç duyabilir. Bu zordur orası ayrı… Aslında Franz Kafka’nın “Dönüşüm”nde olduğu gibi bu tip durumlarda aktüer de bulunduğu ortamda yabancı kalabilir. Ama bir dönüşüm şarttır bu artık görülmektedir… Bu fitili ateşleyecek olan da aktüeryal ilkeler, tespitler ve gerçekler olacaktır…
Güzel bir Eylül ayı olması dileği ile 🙂
Not: Şirketin kaderi aktüeryal sonuçlarında saklıdır…
Yazar: MockingActuaries
Tartışma
Trackbacks/Pingbacks
Geri bildirim: Sigorta Sektörü ve İş Çevrimleri/Döngüleri (Business Cycles) | Aktüer Dünyası - 28 Eylül 2015