“İki aktüerin birbirlerine en uzak olduğu an, karşı karşıya oturmuş birbirlerinin hesaplarına bakarlarken söyleyecek tek bir laf bile bulamadıkları andır… İşte o an havuzdur” ama konu bugün popülerlikten az biraz uzakta, başka… Konumuz bankalar…
Aktüer en basit ifadeyle, riskleri yöneten kişi olarak tanımlanır. Risk ve aktüer kelimeleri bir araya gelince de herkesin aklına sigorta şirketleri gelir. Peki, risklerin yönetilmesi gereken tek kuruluş sigorta şirketleri midir? Aktüerler sadece sigorta şirketlerine mi katkı sağlayabilir? Tabi ki hayır…
Türkiye’de aktif büyüklüğü 3 trilyon TL ve krediler toplamı 1.9 trilyon TL’ye ulaşmış bankacılık sektörünü1 risklerin yönetilmesi gereken en büyük sektör olarak tanımlayabiliriz. Bu yüzden, aktüerlerin dünyada ve Türkiye’de büyük hacimler oluşturan bankacılık sektöründeki önemini vurgulamakta fayda var.
Türkiye’de çok örneği bulunmamakla birlikte dünyada aktüerler bankalarda kredi riski, piyasa riski, likidite riski ve operasyonel riskler gibi alanlarda risk yönetiminde önemli katkı sağlamaktadır. Bu saymış olduğumuz riskler daha da detaylandırılabilir. Örneğin; kredi riski, kredi kullanımı ve fiyatlandırma stratejileri, portföy trendlerinin izlenmesi, sermaye temini gibi alt çalışma alanlarına ayrılabilir. Aktüerler işte tam da buna uygun olan niceliksel ve finans dünyasını algılayabilme yetenekleri göz önünde bulundurulduğunda yukarıda saydığımız her bir alanda aktif rol oynayabilirler.
Avusturalya’da yapılan bir araştırmaya göre2 bankada çalışan 47 aktüerin %19’u yatırım bankalarında, %17’si kredi riski modellemesinde ve bu aktüerlerden çoğu yönetim seviyesinde çalışmaktadır. Bu araştırmanın sonucunda aktüerlerin çalışma alanları şu şekilde sıralanmış:
- Kredi notu gelişimi
- Kredi riski yönetimi ve raporlaması (takipteki krediler (NPLs) vs.)
- Banka ürünlerinin tasarımı ve fiyatlandırılması (kredi bağlantılı olan veya olmayan ürünler)
- Tedarik modeli geliştirme
- Bilanço yönetişimi (varlık-borç uyumsuzluğu, likidite riski yönetimi vb.)
- Türev ürünlerinin ticareti ve fiyatlandırılması
- Sermaye modellemesi
- Kredi, operasyonel ve piyasa riskinin modellenmesi
- IFRS 9 ve Basel III gibi mevzuatların uygulanması
- Müşteri skorlama
- Riske maruz değer hesaplaması
Aktüerin modelleme becerisi, finansal ve türev ürünlerinin yapısına ve fiyatlandırmasına hakim olması ve mevzuat bilincinin bulunması bütün bu alanlarda aktif rol alabilmesini sağlamaktadır.
Buna ek olarak, aktüerlerin bankalarda etkinliğinin arttırılması amacıyla Uluslararası Aktüerler Birliği (International Actuarial Association (IAA)) bünyesinde bankalara özel bir çalışma grubu (Banking Working Group) oluşturulmuştur.
Görüldüğü gibi dünyada, aktüerlerin önemi ve yetenekleri fark yaratmakta ve her geçen gün önem kazanmaktadır. Aynı şekilde Türkiye’de de bu tarz çalışmaların yapılması hem mesleğimizi tanıtmamıza yardımcı olacak hem de piyasaları etkileyen risklerin yönetimine bu role en uygun profesyoneller getirilmesini sağlayacaktır. Belki de artık “Finans Aktüeri” algısının ülkemize girme zamanı gelmiştir…
Vaka Analizi3: “African Bank Investment Limited” (ABIL)
2016 yılında Güney Afrika Rezerv Bankası (SARB)’nın Güney Afrika’nın en büyük teminatsız kredi veren kuruluşu olan ABIL yönetimine bir aktüerin atanmasını talep etmesi üzerine, Güney Afrika’nın en kıdemli aktüerlerinden biri olan Peter Temple banka yönetiminde görev almaya başlamıştır.
ABIL, 2014 yılında sermaye ve likidite sorunları yaşamaya başladı. Sermaye yapısının yeniden düzeltilebilmesi için ise yaklaşık 750 milyon dolar gerekiyordu ve ilgili rakam SARB ve Güney Afrika’daki diğer büyük bankalar tarafından sağlanarak ABIL kurtarıldı. Bu süreçte bankaya kayyum atanarak yeniden yapılandırılmaya gidilmiş ve bu kapsamda iki banka oluşturulmuştur: tahsili gecikmiş kredi bulunduran “kötü” olarak tanımlanan bir banka ve canlı kredi bulunduran “iyi” banka.
Bankanın bu sürecini anlatan bir raporda aşağıdaki durumlar göze çarpmaktadır:
- Zayıf bir kredilendirme sistemleri vardı. (underwriting risk)
- Kötü kredilerin fiyatlandırılması doğru yapılmadı ve beklenen değer düşüklüğü ile gerçekleşen değer düşüklüğü arasındaki fark yıllar boyunca artmaya devam etti.
- Bankanın finansman modeli tamamen perakende mevduat olmaksızın toptan fonlamaya dayandığı için sürdürülemez olarak tanımlandı.
SARB ise düzeltici eylem olarak Peter Temple’ı 2016 yılında “iyi” bankanın yönetim kurulu üyeliğine getirdi.
Yazar: HoneyComb
Referanslar:
1Tahiroğlu, F. (n.d.). Bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü 3 trilyon TL. Retrieved January 21, 2018, from https://home.kpmg.com/tr/tr/home/media/press-releases/2018/01/bankacilik-sektorunun-aktif-buyuklugu-3-trilyon-tl.html
2Sinkis, P., & Scott, N. (n.d.). Actuaries in Banking. Retrieved May 5, 2014, from https://actuaries.asn.au/Library/Events/FSF/2014/SinkisScottBankingPaper140505.pdf
3 International Actuarial Association (IAA), (2017, March 29). Case Studies for the Banking Webinar. Retrieved January 22, 2018
Case_Studies_for_Banking_Webinar_29March2017.pdf erişimi için tıklayın
Sayın Yazar,
Bir bankacı olarak yorumlamak isterim; sizin tanımladığınız haliyle tam bir aktüerya olmasa da belirttiğiniz çalışma alanlarının birçoğu bizim bankamızda uygulanıyor farklı birimler tarafından. (Banka ismi veremeyeceğim) .Farklı modellemeler ile firmaların kredi notu oluşturulması kısmında özellikle. Ürün geliştirme, risk ve karlılığa bağlı fiyatlama gibi birçok uygulama bankamızda da mevcut.
Ürün ve müşteri kitlesi bazında farklı alt kollar var. Bu alt kolların her birinin risk modelleri tamamen birbirinden farklı olduğundan sizin tabirinizle finans aktüeri kavramının oluşması benim düşünceme göre biraz zor. Ama yine de bankacılık sektörünün bu yolda gideceği çok yolu ve sizden öğreneceği çok şeyi olduğu konusunda size katılıyorum.
BeğenBeğen